Hem erkeklerde hem de kadınlarda görülen ve cinsel yolla bulaşabilen HPV virüsü enfeksiyon sonucu meydana gelmektedir. Genellikle genital bölgede görülen bu virüsün görünümü ise mantarlara benzer. Oldukça sert bir yapıya sahip olan bu virüs bazen sadece bir bölgede görülebilirken bazen de birkaç bölgede aynı anda görülebilir. Tedavi edilmezse hem yayılma ihtimali artar hem de başka hastalıkların önünü açabilir. Genellikle dokunulduğu zaman herhangi bir ağrı vermez.
HPV virüsü siğiller oluşturan virüsler kategorisi altında incelenmektedir. Yukarıda da söylemiş olduğumuz gibi hem erkeklerde hem de kadınlarda görülen bu siğiller genellikle genital bölgelerde yer alır. Cinsel ilişki esnasında bulaşma oranı %95 olan bu virüs %5 ihtimalinde de başka yöntemlerle bulaşır. Tamamen cinsel yolla bulaştığı varsayımı yanlıştır. Tedavi yöntemi de bulaşma yöntemine göre şekillenmelidir.
HPV virüsünün bulaştığı hemen anlaşılabilir mi?
Virüsün cinsel yolla bulaşma ihtimali %95 olduğu için sadece bu bulaşma yöntemini açıklamak daha doğru olacaktır. Genellikle cinsel ilişki esnasında cinsel organlara derinin temas etmesi aracılığıyla bulaşmaktadır. Oral ilişkinin en büyük riski de HPV virüsü olarak kabul edilmektedir.
Tedavi edilmediği zaman erkekte veya kadında farklı kanser türlerine tetiklemektedir. Örneğin kadınlarda HPV virüsü rahim ağzı kanserini; erkeklerde ise penis veya testis kanserini tetikler. Bu hastalığın taşıyışı ise sanılan aksine genellikle erkeklerdir. Bu yüzden cinsel ilişki sırasında erkeğin korunması çok daha fazla önem arz eder. Hastalığın tanısı ve tespiti yapıldıktan kısa bir süre içinde tedavi planlaması yapılmalıdır.
HPV virüsü nasıl belirti verir?
HPV virüsü oldukça sinsi ilerleyen bir virüstür. Belirtilerin ortaya çıkması için virüsün olgunlaşmış olması gerekir. Virüsün belirli bir olgunlaşma yani kuluçka süresi bulunmaktadır. Bu süre en az 6 ay en fazla ise 2 yıl olarak kabul edilir. Ancak bazı vakalarda bu sürenin değişkenlik gösterdiğine de rastlanmaktadır. Örneğin bir birey cinsel ilişki sırasında HPV virüsünü kaptıysa hiçbir belirti vermeden yaşamına devam eder ve 5-6 yıl sonra bir anda siğiller ortaya çıkabilir. Virüs genellikle ağızda, genital bölgede veya anüs çevresinde siğiller oluşturarak belirti verir.
Prezervatif HPV virüsünden tamamen korur mu?
Cinsel ilişki sırasında erkeğin korunması gerekliliğinden bahsetmiştik. Bu koruma yöntemlerinin en başında ise prezervatifler gelmektedir. Bu hastalıkla ilgili en çok sorulan sorulardan bir tanesi de prezervatiflerin tam koruma sağlayıp sağlamadığıdır.
Prezervatifler HPV virüsünden tam anlamıyla koruma sağlamazlar. HPV virüsünden prezervatifle korunmak da mümkün olmasına rağmen tamamen koruma ise pek mümkün olmamaktadır.
HPV virüsünün teşhisi ise son derecede basittir. Herhangi bir üroloji doktoru tarafından siğillerin görülmesi durumunda HPV virüsü anlık olarak teşhis edilir ancak günümüzde insanlar bu tarz problemlerini söylemekten veya açıklamaktan çekindikleri için bu siğiller daha çok ilerleyip yayılarak farklı hastalıklara da sebebiyet verebilecek duruma gelmektedir.
HPV virüsünün bulaşma riskini arttıran etmenler nelerdir?
Hem erkek hem de kadın açısından virüsün bulaşma riskini azaltmak hayati derecede önem taşımaktadır. Erkekler açısından düşünüldüğünde güvensiz şekilde ilişkilere girmek, cinselliğe erken yaşlarda başlamak gibi etmenler HPV virüsüne bulaşma riskini arttırmaktadır. Kadınlar açısından düşündüğümüzde de temizliğe veya hijyene önem vermeden yapılan cinsel ilişki ve birçok kişiyle ilişkiye girmek gibi durumlar bu virüsün bulaşma riskini arttırmaktadır.
Siğillerin oluşumu farklı bölgelerde olduğu için tedavi edilmezse çeşitli kanser türlerini de tetikleyebilir. Örneğin ağır ve etrafında siğillerin oluşumu sonrasında gırtlak ve bademcik kanserine sebep olabilmektedir.